Cumartesi, Haziran 26, 2010

bosna hersek'ten-1-



ahah.sonunda bosna hersekteyim=)


yıllardan beri kendi maaşımla bosnaya gelme hayali gerçek oldu(itiraf ediorm bazen o ali saatlerinde de hayal etmişliim vardır burda olmayı.)


sabah 5te ankaradan uçağa bindik, 2saat on dakikalık bi uçuştan sora yerel saatle 6buçuğa doğru bosnadaydık.uçaktan aşaıda gözüken manzara da harikaydı.her taraf yemyeşil görünüyordu.sanki karadenizi andırıyordu yer yer.


sarajevoda (saray bosnada) indik.


havalimanında pasaport geçişinde uzun bi süre bekledikten sonra bizi bekleyen otobüslere yöneldik.4otobüs vardı dışarda.tüm uçak hep beraber gezicektik.aslında garip bi duygu bugn sabah aynı uçakla buraya geldiimiz onca insanla hep beraber 5 gün boyunca gezicez, şimdi bi anlam ifade etmeyen bu yüzler beş günün sonunda tanıdık hale gelecek.


babam uçaktan indiimiz andan itibaren her gördüğüyle konuşmaya başladı.o kadar şaşırdıkki bu kadar boşnakça bildiini annem dahil kimse bilmiyordu.önceden boşnakça bilip bilmediini sorduumuzda bikaç kelime biliyorum demişti sadece.


boş otobüslerden birine bindik.rehberimiz bize kendisini tanıttı.sonra bizi başçarşı denilen merkeze götürdüler.indiimiz yerden biraz iç taraflara doğru yürüdük vee işte orda karşımda 'sebil' dedikleri ve hani bursa şehreküstünde bosna kardeşlik çeşmesi adı altında yapılan ve bosnadaki bi çeşmenin aynısı olan çeşme.tıpatıp aynısı.sonra bize bi süre serbest saat verdiler.aç olduumuz için hemen yemek yiyebileceğimiz yerlere yöneldik.o kadar sevimli bi yerdiki orası.böle eskiden kalma gibi araba girmeyen arnavut kaldırımlı bissürü dar sokakta sıra sıra dizilmiş dükkanlar, etrafta yeşillikler.bosnaya gelince ne yenilir tabiki boşnak böreği.ama bizim ekip bi hayli kalabalık olduu için yer bulmakta zorlandık.bi de sabah henüz erken olduu için henüz börek yapmaya başlanmamıştı bazı yerlerde.neyse bi yer bulup oturduk.kıymalı börek istedik ama ya acele ettikleri için ya da onlar öle alıştıkları için bilemiyorum böreğin kıyması çok çiğdi.sonra istediimiz peynirli ve patatesli börekleri çok güzeldi ama.börekten sonra da moriça han die bi yerde boşnak usulü türk kahvelerimizi içtik.yanlarında lokumlarıyla=) moriça handa bursadaki ipek hanın aynısı.zaten başçarşı da bursaya çok benziyor.


bu arada bi rehber kız vardı.çok tatlı.meerse boşnakmış, savaş zamanı bi seneliğine okumaya izmire gelmiş annesiyle beraber.çok güzel türkçe konuşuyordu.bizim ekipteki rehberlerden biriymiş o da.börekçide beraber oturduk.dedimya çok tatlıydı böylece güzelliğiye ünlü boşnak kızlarından biriyle de tanışmış olduk.ismi berina'ymış(işte türkçedeki berrinin karşılığı dedi.).bosna hersekte hukuk okumuş, bi süre kendi işini de yapmış ama şimdi zaten dil de bildiği için rehberlik yapıyormuş.

bi de belirtmek istiorm şehre girdiimiz andan itibaren bizi üzerlerinde savaşın izleri olan binalar karşıladı yani daha doğrusu şehrin girişinden itibaren tüm şehirde ve hatta benm gördüüm tüm şehirlerde çou binada şarapnel ve mermi izleri hala duruyor, bazılarında koca koca bomba delikleri.insanlar mecburen onlarda yaşamaya devam ediyorlar ve hepsini de güzelleştirmişler, hemen hemen hepsinin balkonlarında rengarenk çiçekler mevcut.
Serbest saatimiz bittikten sonra kararlaştırdığımız gibi sebilin önünde buluşup tekrar otobüslerimize gittik ve bizi biraz dinlenmemiz için otelimize getirdiler.otelin ismi 'hollywood'. (yani hollywoodda da kalmadım demicem hee=))).öğlen vaktine kadar zamanımız vardı.biraz dinlendik, üstümüzü deiştirdik ve tekrar otobüslere.tekrar başçarşıya gittik.orda ünlü 'gazi hüsrev bey'camiisinde cuma namazlarını kıldı erkeklr.biz biraz daha gezindik oralarda.bu arada zaten etrafta o kadar çok türk varki elimizi sallasak bi türke çarpar yani.orda yaşayan türk sayısı da fazla bi de bizim gibi gezmeye gelen de çok insan var.

Cumadan sonra yürüyerek yaklaşık yarım saat mesafedeki kovaçi mezarlıına gittik.burası bir şehit mezarlığı.Aliya İzzetbegoviç'in mezarlığıda burda.O kadar çok mezarr varki.(bu arada bosnadaki müslüman mezar taşları beyaz, hristiyanlarınki ise siyah renkte.).Kimbilir bu kaçta kaçını oluşturuyordur. Allah hepsine rahmet etsin.Aliya İzzetbegoviç'in vasiyeti varmış çok gösterişli bi mezarı olmaması için ve gerçekten de bi devletin hem de savaşta çok ii mücadele veröiş bi devletin başkanı için çok da gösterişli olmayan hatta gösterişsiz sayılabilcek bir mezarı var İzzetbegoviç'in.Mezarının başında da bir asker bekliyor eli kalbinde durarak.Sürekli bi asker belkiyormuş böyle son2-3 senedir.bunun nedenini de anlattılar ama o sırada rehberi duyamadım bilahere öğrenirsem yazarım.Mezarlıktan sonra bi müze eve gittik.orda savaş sırasında yokluk yüzünden insanların elleyiyle yaptıkları silahlar sergileniyordu bir de İzzetbegoviç'in hayatından karelerin yer aldığı bi fotoğraf sergisi vardı.

Müze evden sonra yürüyerek tekrar başçarşıya doğru gittik.Yollar aynı ama gerçekten fazlasıyla şaşılacak derecede Bursa'yı andırıyordu.Burası her şeyiyle bursaki ama=)

Başçarşıda yemek yicek yer aramaya koyulduk bu sefer.Sarajevonun ünlü 'cevabi' sini yemek için yer ararken bikaç yere girip çıktık.Hatta bi ara girdiğimiz yerde bissürü türk bayraklı izci kıyafetli çocuklar vardı yaklaşıl 3o-4o kişi varlardı.Aa türkler dedim.meerse hocaları ya da onlardan sorumlu olan kişi artık ismi her neyse eet türküz dediler.İzci kampıyla taa konyadan gelmilşler bikaç gün sonraki Ayvaz Dede şenlikleri için hani bizim de asıl geliş sebebimiz olan.NE güzel dedik.

Yemek yicek bi yer bulup oturduktan sonra cevabimiz geldi.Bu biraz inegöl köfteyi andıran ama baharatı daha az olan(şekli aynı inegöl köfte) 1o adet köfte ve lavaş birlikte sunulan bi yemek.Yanında da bizim adetlerde olduu gibi salata yok sadece küçük küçük doğranmış soğan var.Bir de içecek olarak ayran istedik ama onların ayranları bizim yoğurdumuz.Yani bizim yoğurt dediimiz kıvamdaki şeyi onlar ayran die bardakta sunuyorlar.tadı da sanki süzme yoğurttan yapılmış gibi ekşimsi ama güzel.Bu arada yanımızda oturanlarda babam boşnakça sohbet etti.Dedimya babam baya baya boşnakça biliomuş yaws.Girdiği her dükkanda, yemek yediimiz yerlerde baya baya konuştu yani en azından=)

Yemekten sonra otele dönmek üzere tekrar arabalarımız bindik.İndikten sonra isteyenler için yakınlardaki bi markeri tarif ettiler.Annem otele gitti de ben babamla markete gittim.Biraz aburcubur bişeler aldık.Hee bu arada markette alışveriş arabasını sürerken birisine çarptım yanlışlıkla.Pardon dedik ikimiz de aynı anda.Sora ikimiz de birbirimizin türk olduunu anladık güldük.Dedimya elimizi çarpsak türke denk geliorz burda hee.

En sonunda çok da geç olmadan otele vardık.Rehberlerimizin dediğine göre aslında bugün yaklaşık bibuçuk saatlik sarajevo turu varmış ama tüm kafile çok yorgunduk dün gece havalimanına gelmek için zaten azcık uyumuştuk o yüzden bu program başka bi güne ertelendi ve erkenden otele geldik dinlenmek için.

Sonuç olarak ben şimdi burdayım.her ne kadar hala inanmakta zorluk çeksem de=) taa bursada kaç sene önce yanında fotoğraf çekildiim ve o an içimden bunun orjinalini görebilirmiyim acaba die geçirdiim ve bugn adının sebil olduunu örendiim çeşmeyi gördüm bile.hadi bakalm dier isteklerim dier günlerin başına=)


biterken:batı yakası-geçer gider

2 yorum:

Kalau dedi ki...

şükür yeniden yazmaya başlamışsın artık umudu kesmiştim tus'tan sonra herşeyi bıraktı inzivaya çekildi dedim kendi kendime:) Her baktığımda aynı yazıyı görmekten fenalık gelmişti:) Bende bayadır girmemişim demek ki hiç fark etmemişim yazmaya başladığını! Aramıza hoşgeldin tekrar:)

drsophila dedi ki...

=)heey teşekkür ederim önce notun için.
tustan sora bi bunalım dönemine girdim ama bu öle inzivaya çekilmek şeklinde deil de daha çok depresif bi duygu durumunda ölece hiçbişe yapmadan boş boş günleri geçirmek şeklide oldu.sebebi de tus deil de daha çok artık buraya dayanamama, burdaki insanlara daha fazla katlanamamaydı.baya baya içi geçmiş bi şekildeydim bu dönem boyunca, bol bol da zırladım=)
şimdi daha iiyim ama.bu arada geçen zmn.da da ara ara da olsa yazdım da onları da yayınlamamıştım ölece duruodu taslak halinde, şimdi onları hep birlikte yayınladım o yüzden sen yeni gördün=)
hoşbuldum, hoş gördüm yeniden=)

bu arada hayırlı olsun senn mezuniyetin de, aramıza resmen hoşgeldin=)

Yorum Gönder

ne demişler bakalım