Salı, Ağustos 31, 2010

grdp




böle sanki bi hortumun ya da girdapın içindeyim gittikçe derine gidiyorum(sanırım bu girdapta olur), elim böle uzanıyor dışarıya ama ben hala batmaya dvm ediyorum.boğuluyorum.kurtaran da yok.
(bu resmi buldum durumuma müsait nitekim orda kalp olmıcak zira kalpli şeyleri pek sevmem,kullanmam genelde)














biterken:jeff buckley-hallelujah

Pazar, Ağustos 29, 2010

25i devirirken



  • ben kendimi bile anlamakta zorlanıyorum bazen, gerçektan bak.böle yalnız olmayı kendim istiyorum, hatta bunu çoğunlukla kendim tercih ediorm, ilerde kırılıp yeniden toparlanmayı göze alamadığım için baştan girişleri kapatıyorum tmm memnunum da ama tutakta odamda tek başıma yeni yaşıma girio olmak da çok hoş deilmiş aga.

  • şöle bişe olsa sevgili adı konmasa mesela ama öle olunsa yani böle istediimiz zmn sevgili moduna geçip sonra istemediimizde yalnız takılıp sonra...saçma=)

  • ya da ben burdan gidene kadar kullanabileceğim kısa dönemlik bişe olsa, gerçi kullanmak tabiri burda fazla kaçtı biraz yanlış anlaşılmasın ama.

  • oy oy.bugn benm doum günüm.sağlık müdürlüünden aldım bugün hediyemi.aile hekimliine geçsem mi geçmesem mi die düşünürken yerlerimizi bile seçtik bugün, bizim ilçede ilk tercih yapan bendim yani burda istediim her yeri yazabiliyordum da o da zor bi durumdu ama nereyi yazsam die çok düşündüm, bi yer seçtik artık bakalım hayırlı olsun dielim.bunu da kendime armaan ediorm o zmn.


biterken :tnk-bu şarkıyı söyleyin

Çarşamba, Ağustos 18, 2010

vitreus dejenerasyonu

sabah erkenden ağrıya koyulduk, şu aile hekimliğine geçmek için dilekçelerimizi vermek amacıyla.geçmek-geçmemek arasında kalmışken, dilekçemi veriim de en azından listede adım olsun istemezsem kura zmn.ı çekilrim düşüncesiyle verdim dilekçemi hadi hayırlı olsun bakalım.
ağrıya gitmişken uzun zmn.dır gözümdeki şu siyah noktacıklar için bi göz dr.una gidiim dedim.ee nereye gidicem:ağrı devlet hastanesi.Allah ım inanamıorm=) buralara hasta rolüyle gelmek de varmış=)
bi boşnak dr. varmış ağrıda.kbb uzmanı.daha önceden de bikaç sefer reçetesi gelmişti bana repete etmem için.geçenlerde de bizim hemşirelerden biri çocuğunu götürmüş ona, çok tatlı orta yaşlı bi adam die anlattı.ben nedense genç olarak düşünmüştüm;sen taa bosnadan kalk ağrıda çalış, heralde o yüzden genç olduunu düşündüm.ay ne alaka şimdi bağlantıyı anlatamıcam nasıl kurduysam artık neyse işte sonuç olarak hafif tontonumsu bi amca olduunu duyunca nedense bi içim kaynadı, yine her zmn.ki gibi kan kaynaması oldu sanırım=) bi de böle konuşması falan resmen deişikmiş yani resmen boşnakmış artık o nasıl oluyorsa?!=) ay işte kısacası ağrıya gitmişken onu da bi göriim dedim, zaten ağrı devlete yakın bi özel hastanede çalışıomuş.saat biri yirmi geçioordu hastaneye gittiğimde, poliklinikler kısmında onun odasını bulmam zor olmadı, ne zmn gelir dedim bir buçukta dediler.hastalarla birlikte beklemeye koyuldum.o sırada bizim sağlık memurlarından birini gördüm çocuunu dr.a getirmiş ve böylece tutağa dönüş aracımı da bulmuş oldum.
saat tam bir buçukta acele acele birisi geçti ay resmen boşnak buu=)odasına girdi.peşinden bi hasta.neyse onu bekliim bari dedim.o hasta çıktı dieri girerken ben de kapıdaki görevliye ben dr.um, muayene olmıcam esat beyle bişey konuşcam diince beni içeri aldı.ama o sırada içerde bekleyen başka bi hasta da varmış.esat bey(soyadı boşnak) ters ters baktı bana bi, o sırada bi önceki hastaya reçetesindeki ilaçları nasıl kullanacağını anlatıyordu, sonra o çıktı sıradaki hasta geldi.esat bey biraz sinirlice içerde hasta varken başkasını nie alıosunuz die çıkıştı hemşireyle güvenlik görevlisine.(şu ilk bakışta çok sıcak olmayan, ciddi,asabi,kızgın görünen genel olarak gözlemlediğim boşnak görünümüne fazlasıyla uyuyordu).görevli o hasta deil dr.muş sizinle bişey konuşcakmış deyince ne konnuşcakmış dedi kızgınca, sonra yanıma geldi ben de o sırada kendimi tanıttım, ben tutakta dr.um, yarı boşnağım sizi görmeye geldim falan diince yüzü çok mutlu bi ifade aldıi güldü elini verdi, sıktı elimi baya kavrayarak bırakmadı uzun süre.çok tatlı bi amcaydı.babama benziodu yaws=) yarı türkçe-yarı boşnak şivesiyle ne kadar zmn.dır burda çalışıosun, ne kadarın kaldı dedi.nerelisiniz die sordu, izmirde mi istanbulda mı yaşıosunuz dedi.cevap verdim.benm baba tarafım oralı, taşlıcadanlar dedim, bende bibuçuk ay önce gezmeye gittim, çok beendim oraları dedim.o saraybosnalıymış.bizden istanbulda, bursada, izmirde çok var dedi.bursa-saraybosna tamamen aynı dedim.eet dedi.ben mostara saraybosnaya gorajdeye gittim dedim.gorajdeye gittiğimi duyunca şaşırdı(tahminen çünkü ulaşımı sorunlu bir bölge gorajde ve çou boşnak bile henüz gitmemiştir oraya), ben orda doğdum dedi.ben en çok gorajdeyi beğendim dedim.sen bu zamana kadar yanıma nie gelmedin dedi.ancak fırsat oldu dedim.ee siz neden burdasınız dedi.31ağustos son, ben o zmn gidiyorum burdan, mecburim bitiyor dedi(anlamadım ben bu kısmını.özel hastanede mecburimi yapıyor ki?). nereye gidiyorsunuz dedim, istanbula dedi sen oraya gel die ekledi.ne kadardır burdasınız dedim.3sene olmuş.zaten sırada bekleyenler olduğu için çok konuşamadık, 31 ağustosda gidiyorum ben burdan dedi, o zamana kadar yine gel dedi.tmm dedim.en son çıkarken bosnada sürekli dedikleri gibi Alla. emanet ol dedim ve çıktım.ama sanki yüzünde toprağını görmüş olmanın verdiği(sanırım hayatımda ilk kez toprak kelimesini bu manada cümle içinde kullanmış oldum böylece de=))bi mutluluk hissettim.bilmiorm birden abartıp sevinirik moduna geçip öle de hissetmiş olabilirim.
ordan çıktım ağrı devlete gittim.bizim tıbbi sekreterin röntgen teknikeri bi arkadaşı varmış, o saolsun sabah dr.la konuşmuş bi dr. gelcek die, göz dr.u da tmm gelsin, sıra beklemeden direk içeri girsin demiş.ben o röntgen teknikeri beklerken tam göz doktounun odasının karşısında genel cerrahi poliklinği vardı.esranın kuzeni pınar ablanın eşinin mecburisi geçen aylarda ağrıya çıkmıştı.ahmet abi(pınar ablayla tanışmıştım ama ahmet abiyle her ne kadar yüzyüze tanışmamış olsam da haklarında fazlasıyla şey duymuştum esradan.).onun yanına da uğramayı düşünüyordum zaten de.hasta da yoktu.içeri girdim.ben esranın sınıf arkadaşıyım dedim.o da çok tatlıydı.baya muhabbet ettik, insanları çekiştirdik.ordan çıktım, röntgen teknikeriyle biraz uzatmalı olarak(!) kavuşup göz doktoruna girdik.lan ben öle her bi yerde ben dr.um demeyi sevmiorm, mümkün olduunca kullanmıorm bunu da.ama zaten röntgen teknikeri söylemişti benm dr olduumu.içeri girdim.anam o ne kalabalık öle.nese hemen boşaldı ortalık.şikayetimi söledim direk hasta modunda.dedim böle böle.gözümü muayene ederken dr. sen ne iş yapıosun dedi doktoruum dedim, ordaki u lar uzun oldu çünkü dedimya röntgen teknikeri benm dr olduumu sölemişti ve içerdekiler de duyup tepki vermişlerdi.e dedi göz dr.u da neden sölemiosun dr olduunu, hemşire de benden önceki hastayı kastederek valla hocam sölicektim ama az önceki hasta çok ajiteydi deil dr bakan geldi desek sırasını vermezdi dedi.neyse gözüme baktı.sonra gözünde ışık çakmaları oluo mu die sordu.nasıl yani retina dekolmanı açısından mı soruosunuz die iice evhamlı hasta moduna girdim.eet dedi yaws bide.neymiş efendim gözün içinde şu bizim vitreus sıvısı varya heh işte benimki dejenere olmuşmuş.nasıl yani dedim.öle dedi=)benim vitreusumun içinde bikaç tane topak topak beyazlanmalar varmış.aman ne ii.ee nolcak dedim.yapçak bişe yokmuş.ilerler mi peki?ilerleyebilir, retina dekolmanı riski de var, eer gözünde ışık çakmaları olursa gel lazerle kapatırız dedi.leeyn benm gözümden bahsedioruz ne diosun sen.bi de dediki çok nadir de olsa o benm gözümün etrafında gördüüm siyah noktalar orta kısımda da olabilirmiş işte o zmn çok büyük bi ameliyat gerekirmiş.yuh?! dedim ben evhamlı bi bünyeyim yani olmazki ama böle diosunuz.ama dedi bu saydıım şeyler çok nadir, ben hiç görmedim mesela dedi.istersen gözünü dilate edip de bakabilirim dekolaman açısından ama ışık çakmaları tariflemiyorsun yoktur yani gerek yok bence dedi.ii o zmn bakmayın dedim.yapçak bişe var mı dedim.yok dedi.ii bakalm.bi de sen rahat ol dedi.saol yaws.ben baştan uyarmadım mı seni evhamlı bi bünyeyim die.alla alla.neyse ordan da çıktım.hemen damlayı aradım.artık ne de olsa hasta moduna girdimya dier doktorlara danışmam lazım di mi rolümü ii oynamam lazım=) damla dedim böle böle sen bi bülente sorsan die.neyse akşama damla bana geri döndü, eşi demişki bu durum çok çok sık görülen bişeymiş, eet öle dr.un saydıı gibi komplikasyonları varmış ama yani binde bir.kafasına takmasına gerek yok çok sık bu vitreus dejenerasyonu demiş.neyse rahatladım sonra=)
hastaneden çıktıktan sonra o dier hastanede gördüüm sağlık memuruyla tutağa döndüm.bu arada sabah kaymakam yine senemi aramış, beni çaırmış yine yanına.senem de ağrıda olduumu sölemiş.o zmn dönünce yanıma gelsin demiş.gittim ben de saat 4 falandı.gittim.o kadar.gerisi yok=)

biterken:dino merlin-deset mladja

Salı, Ağustos 17, 2010

35-izmir?



  • geçen hafta il sağlık müdürlüğüne gitmiştim, gitmişken kalan mecburi süremi de öğreneyim dedim, 31o. gününüzdesiniz, sizin bölgenizde mecburi süresi 35o gün dediler.Rapor-izin her şey içinde mi bunun dedim hiç raporunuz gözükmüyor dedi.Demekki aldıım 3o günlük rapor işlenmemiş ama işin garip yanı ben nete baktıımda personel bilgi sisteminde rapor gözüküyor da onların çkysde gözükmüyor demekki.üstelemedim sevdim bunu.ii zaten ben de öle hesaplamıştım dedim.Ee yani şimdi (hatta bu olayın üstünden yaklaşık bi hafta geçti) geriye sadece 35 günüm mü kaldı diplomamı almak için?İşin en garip yanı da bu kadar zmn.dır beklediim güne azcık kalmışken sanırım ben bu kadr çabuk olmasını beklemiodum yani nolcak şimdi?:S


  • malum aile hekimliği öncesi şu yüzüne bakılmaz sağlık ocaklarını tadilata soktular bize kiralıcaklarya, bize bağlı köylerden birindeki sağlık ocağı da bundan nasibini aldı.Geçen gün sağlık ocağından aradılar, işçiler duvarları yıkarken hani tuvaletin sifonu olurya içinde su vardır, işte onun içinden el bombası çıkmış!!!biz ilk önce acaba pimi sifonla ilişkili de sifonu çekince patlayacak gibi mi düzenlenmiş die düşündük ama neyseki öyle bişey yokmuş zaten çalışanlarına da sorduk bu zmn.a kadar suları olmadıı için hiç kullanmamışlar da orayı.Sonra işte ordaki jandarma karakolundan ekipler, olay yeri araştırma ekibi gelmiş, sağlık ocağı çalışanları da ifade verdiler falan filan.bişey olmadı olmaz da ama işte bi bombamız eksikti o da oldu tmmdır.

biterken:beatles-don't let me down

Cumartesi, Ağustos 14, 2010

bir hayat

yavaş yavaş yanıma yaklaştı.o sırada hasta olmadıı için ben de hemşire odasında hemşirelerle oturuyordum.abla ben çok kötüyüm dedi bana.neyin var dedim.hiç halim yok dedi.poliklinik odasına geçtik.ama yürürken de zorlanıyordu belli.sedyeye oturttum.bu arada kaç yaşında olduunu sordum.16 yaşındaymış.Evli misin dedim.Evet dedi.Şikayetini sordum.Kaç gündür yemek yiyemiorm, ishalim var, boğazlarım da çok ağrıyor, bi de midem bulanıyor kusuyorum dedi.Gebelik var mı dedim.Bilmiyorum dedi.En son ne zmn adet gördün dedim.Onu da bilmiyordu.Kimliğin var mı, yok, yeşil kartın var mı, o da yok.Ee sen nasıl geldin işte kocam beni buraya bıraktı gitti.Nereye gitti?köylere bohçacılık yapmaya.Sen nerde oturuosun? Biz ağrının girişinde çadırda kalıyoruz, göçebeyiz.E kocan da seni buraya böle çanta gibi bıraktı ne halin varsa gör gibilerden.Hey Allah'ım Yarabbim.Muayene ettim, boğazları gerçekten baya şişmişti(pek tıbbi bi anlatım olmadı ama=)). Ateşi de 38 küsürdü.Kıza dair hiç bişey yokki elimizde girişini yapabilelim.Neyse dedim hemşireye bi gebelik bakalm.Neyseki negatif çıktı.Hayır ilaç yazsam nasıl alacak.Hastaneye göndersem bi serum taksalar biraz kendine gelir kızcaızın kaç gündür ishali de varmış.Bizde de serum var ama serum kiti yok.Napçaz ne edicez derken bizim hemşire saolsun dr hanım ben hastaneye gidiiim serum kiti aliim, kızın ilaçlarını da siz benim üzerime yazın ben dönüşte aliim dedi.İi tmm dedik.Napalım madem kız gelmiş nasıl bırakıcaz.İlaçları yazdık, taksi çaırdık bizim hemşire arkadaş hastaneye gitti.Bu sırada da hasta kız poliklinikte sedyede uzanıyor.Bekleyen hasta da yoktu.Anlatmaya başladı.Abla aslında biz Türküz ama beni göçebeye gelin verdiler dedi.Nasıl oldu bu yaşında dedim.Anlattığına göre babası annesi bu kız bi de kardeşi paraları olmadığı için yolda arabaları durdura durdura konyaya gidiyorlarmış.Bu sırada bi araba bunları almış.Ön tarafta da bunun şimdiki kocası oturuyormuş.Bunları kendi çadırlarına davet etmişler.Sonra o çocuk bu kızı istemiş, babası da hemen o gün vermiş.Dediğine göre zaten babası da şizofrenmiş.Kızın kollarında falan kesikler vardı.Nasıl oldu bunlar die sorduk.Babam yaptı dedi.Neyse bunlar hemen evlenmişler.Gerçi resmi nikahları olduunu da hiç sanmıorm ama.Kaç yaşında kocan dedim 21 dedi.neyse çok büyük değilmiş.Yakışıklı mı peki dedi.İşte benden yakışıklı dedi.Ama kızın yüzü de çirkin deildi.Kız baya baya da güzelce anlatıyor her şeyi.Allah'ım hayata bak dedim yani hee.Sonra o sırada ilça yazdırmak için dışarda bekleyen bi adam varmış, geliz siz dedim.Adam da bizi duymuş.Bana da diyorki buna yardım edin bakın kimsesi yokmuş.Lan adam sana ne yani.Fevrim döndü o an bi anlığına.Sana mı düşmüş bana kime yardım edeceimi sölemek.Hayır yani gören de burdaki halkı çok yardımsever sanır.Uyuz oldum.Bişe demedim ama.


Hemşire geldi,kıza bi serum karışımı hazırladık, arka taraftaki pansuman odasına aldık.Bi de sabah kahvaltıyı sağlık ocaında yapmıştık.Kıza da onlardan kalanlarla bi ekmek arası hazırlatıp eline verdirdim.Eline de biraz para verdim ama direk ben vermedim tabi hemşireye verdirttim, belli olmaz bunların işi dedim ki iiki de öle yapmışım çünkü hemşireden sonra yine para istemiş.Lan millete bak yuh yani.Güya kocası olcak adam bunu kapıya bırakıo ölece ne halin var gibilerden elinde ne kimliği ne yeşil kartı var, bi de burda sana bakarlar demiş.Tmm biz de elimizden geleni yaparız, yapıyoruz da bu kadar yüzsüzlük yapmasalar keşke.
Kızın serumunu taktık, eline ekmeğini verdik, ilaçlarını alıp eline verdik, cebine parasını koyduk.Biraz süre geçti, hemşire yanıma geldi dr.hanım kız serumu çıkartıp gitmek istio daha iiymiş, ateşi de düşmüş napiim die sordu bi bakiim dedim bende.Ama gitmemize kalmadan kız kendi başına serumu çekip çıkarmış, her yeri kan yapmış bi de.Çok kızdım sen napıosn ya dedim.Bu kadar uraştık senin için hemşire senin için taa hastaneye gitti, ilaçlarını aldı 2 dakka bekleyemedin mi ben gelene kadar dedim.Ay bi de cevap vermez mi abla özür dilerim, yerleri kirlettiysem ben silerim die.Çık dedim çık bişey yapma.Gitti sonra o da.

biterken: the smiths-please please please let me get what i want

Cuma, Ağustos 13, 2010

fazlasıyla kişisel

vana gitmeden önce sağlık ocaının tadilatıyla baya bi uğraştık hatta bi hafta sonunu sırf orayı temizlemeye bile harcadık.tadilat işi uzadıkça kaymakam da her seferinde haftada en azından 3 kere gelip bi dolanıp gidiyordu.İşin garip yanı ali ve seneme davranışıyla bana davranışı baya bi farklıydı, yani seneme her seferinde baırıp çaırıp hakkında tutanak tutucam şöle yapıcam böle yapıcam derken benle konuşurken de tam tersine gayet güleryüzlü, espriler yapan bi adam oluodu.Hatta sağlık ocaındakilerle aramızda geyik bile yapıoduk ne oluo gibilerden.(yanlış anlaşılmasın kaymakam evli ve çocuklu=))


Zaten çok geçmeden kokusu çıktı, yine bi gün sağlık ocaında dolanırken şurası böle olmuş burası böle olsun derken senem bişey için içeri geçtiğinde bana baban-annen ne iş yapıolar die sordu.söledim ben de.sonra neden soruosunuz die sorcaksın, niçin sorduumu merak ettin di mi dedi.daha önceden aynı soruları seneme de sorduunu bildiim için genel yaklaşımı bu, heralde ilçenin doktorlarının ailesinin ne yaptıını merak edio die düşündüğümden açıkçası bu soruları bana sormasının da garipsememiştim.Hayır dedim neden sorduğunuzu merak etmedim.Bi gülümsedi böle bıyık altından denen cinsten sonra da 'söylicem ama kızmaca darılmaca yok'dedi.Kötü bir şey mi söyliceksiniz yani dedim hayır, sonra söylicem dedi, o sırada senem geldi, kaymakam da konuyu birden deiştirdi.

Zaten daha sonra vana gittik, bi haftadan fazla ordaydık.Bugün işe başladım, öğlene doğru senem beni aradı, kaymakam seni görmek istiyormuş dedi.Gittim.Ne var ne yok, ne yapıyorsun nasıl gidiyor muhabbetinden sonra aslında ben sana bir şey sorcam, görüştüğün biri var mı dedi, güldüm, garip garip bakmış olmalıyım ki açıklama yapmak durumunda kaldı, yok yani olabilir o yüzden sordum gibilerden bişey dedi.Yok dedim ben de.O da konuya girdi, benim bi erkek kardeşim var şu işi yapıyor, şimdi şurda böyle falan filan derken kısacası işte beni o kardeşiyle tanıştırmak istiomuş,ona da bahsetmiş çok tatlı bi dr. hnm var falan die, eer ben de görüşmeyi kabul edersem hemen buraya çaıracakmış, şimdi gölcük'te görev yapıyormuş.Ne dicemi bilemiyorum yani dedim hemen bişey söyleme, sen düşün eer görüşmek istersen buraya çaırıcam ben onu dedi.
Şimdi münasip(=)) bi şekilde hayır dicem ama şeytan bi yandan da bunu kullan da demio deil=)

biterken: 3doors down-this is the story of a girl

Çarşamba, Ağustos 11, 2010

van'ın ardından

eğitim bahane tutak'tan uzaklaşmak şahaneydi
malesef van macerası da bitti.van'a bir macera olarak bakacaım ya da van'ı bu kadar beğeneceğim -önceden söyleseler inanmazdım- hiç aklıma gelmezdi.
aile hekimliği adı altında veriler seminerler için gittik geldik vana.21kişiydik toplam ve bunun 19u ağrının deişik ilçelerinden geliyorduk.Önceden tanışmıyorduk ama bi hafta için bi süreye göre fazlasıyla kaynaşmış bi şekilde döndük vandan=)
ben bi yıldan fazla bi süre sonra damlayı gördüm.onu en son ne zmn görmüştüm hatırlamıyorum ama muhtemelen bursadaki evindeydik damlayla en son görüştüğümüzde.6yıllık sınıf arkadaşlığından fazlasını paylaştıktan sonra yollarımız ayrıldığından beri çok şey değişmişti tabiki hayatımızda.ben şimdi onu vandaki kendi evinde, karnında bebeğiyle gördüm.garip bi duygu aslında.(ayrıca artık söz-nişan hatta düün merasimleri de bitti arkadaşların bebeklerinden haberdar oluyorz.hadi bakalm hayırlısı=))
gezdik, eğlendik, ettik ama vanın benim için en ii yanlarından biri hiç şüphesiz tek olmadığımı hissettirmesiydi.Tek derken, çou arkadaşım mecburiden istifa etti malum. Hatta douda, uzakta olmayı bırak evine yakın yerlerde olanlar bile istifa etmişti.Arada bi aklıma bi soru işareti düşmüyor deildi acaba istifa etmeyerek hata mı yaptım die ya da neden ben hala burdayım, neden çekiorm burdakileri die.Zaten istifa etmeyen arkadaşlarım da ya memleketlerinde ya da kendi evlerinde mecburisini sürdürenlerdi.Yani hani böle evinden çok uzakta olup hem de dounun bi ücra köşesinde insan demeye bin şahitlerle uraşan pek tanıdıım yoktu açıkçaçası.
Ama ben bu kurs boyunca gördüm ki aslında herkes benim gibi, hepimiz aynıyız.Yani karşılaşılan sorunlar, uğraşılan hastalar, yaşanılan olaylar... hepsi benzer.Ve itiraf ediorm bunları duyunca çok mutlu oldum ne yalan söliim=)Sadece ben deilmişim düşüncesi biraz da olsa rahatlattı beni.
Kısacası her yönüyle ii oldu, ii geldi van.

biterken: ricky nelson-lonesome town