Pazar, Eylül 19, 2010

eskilerden

beyleeerrr çök çök çök çök :) kızlar kapıya bakın, pınarbaşı burma burma yar yar ...nevzat hoca geliyooooo dağılınn sonrası malum ;)

Şimdi Baylar Bayanlar, ilk kaybımızı veriyoruz,ilk böcek aramızdan uçuyor,Yusuf Buğday teklifi kabul etmedi, kutusuna gitti ve büyük ödülü kazandı,kısacası Yusuf kardeşimiz 26 Eylül akşamı evleniyor,
şimdi böyle bir etkinliğin organizasyonunu da kim yapar tabii ki Onuuurrr Sancaaaarrr :)

Yusuf çoğunuza haber vermiştir ama bir yandan da tezini yetiştirmeye çalıştırdığı için çok yorgun adam,bende lise tayfası işini elime aldım,Plan şudur dostiler:Gelecekler bana 5 gün içinde haber veriyor ve ben sayıyı ve masa düzenini boy sırasına göre hazırlıyorum :)

Ankara dışından gelicekler ne zaman geliceklerini ve kaç gün kalıcaklarını ayrıca belirtiyo,kalıcak yeri yoksa yer ayarlıyorum onun için ;)
Herkes gelmeye çalışıyo,şartlarını zorluyo,hiç olmadı otostop çekiyo :)
E tayfası olaraktan Yusuf kardeşimizin nasıl dostları var gösterelim aleme go cougars :) bu kadar gaz yeter kendimi sami yende amigo sandım gercekten..
Velhasıl kelam, bana feysbuktan mesaj atın,duvarıma yazın,cepten arayın felan bi şekilde haber verin

Burdan ulaşabildiklerime ulaştım,olurya burdan unuttuğum olur,burda olmayanlar var onlar olur,darılma felan olmasın sizin aklınıza gelenleri arayın ve bana haber verin,hadi sağlıcakla kalın detayları kişi sayısına göre konuşcaz :)

Büyük gün 26 Eylül Pazar MEKAN: Ulus'ta Ankara PALAS eski TBMM karşısı, size güzel bir videoyla veda ediyorum,haden öperim hepinizi, görüşürüz 26 eylülde ;)

facebook mesaj kutuma bugn gelmiş bu.liseden sınıf arkadaşımdan.duygulandım yaws.hoşuma gitti.özledimmm.

biterken:pinhani-zaman beklemez



Cuma, Eylül 17, 2010

hesaplar-yaşananlar

şu hayatta öğrendiğim bişe varsa o da hesap yapmamak gerektiğidir arkadaş! he gel sor ki sen öle yapabiliyor musun die yok tabe de olsn uygulamaya koyamadıysam da öğrendim en azından, gerçi henüz uygulamaya koyamadıysam tam olarak öğrenmiş sayılmam belki de ama.

insan ne(ler) düşünüyor, umuyor, bekliyor ama neler yaşıyor. çok kısa bi zmn dilimi içinde bile olaylar bissürü kez biçim değiştirebiliyor.
kendimce güya planlıyor, hesap yapıyorum şöle olsun böle olursa öle olsun diorm sonra olmuyor tabi öle değişik bi yön çiziyor olay kendince, benm düşünmediğim, aklıma gelmemiş bir yön sonra yeni gidişata göre bi yol çiziyorum kendimce ee ne oluyor hoop olay bu sefer başka bi yöne sapıyor.derken bazen dönüp dolaşıp benm istediğim yere geliyor gelmesine ama ben o olay benm istediğim yöne doğru gelirken büyükçe bi yuvarlak tur atarken ben de bi taraflarımı yırtıorm, çırpınıyorum, sinirlerimi bozuyorum her ne kadar hepsi nafile olsa da, sonra olacak oluyor zaten. ama her şeyde olduğu gibi bu huyumu annemin suçu olarak nitelendirebilirim sanırım=))nasıl olsa annem bu durumu kabullenmiş durumda o da söylüyor tabi tabi sizin yaptığınız her şey benm suçum die=)
aslında aklımdan çıkarmamam lazım, her şey insanın istediği gitmez ki zaten bazen bizim istediklerimiz bizim için ii olmayabilir de di mi ama.her şeyin mükemmel olmasına da gerek yok tabi olsa fena olmazdı ama=) sonuç olarak kabullenmeliyim şunuki;insan her şeye hakim olamazki yusufunda dediği gibi hakimiyet Allah'ındır=))

biterken:şebnem ferah-sarılarak ayrılsaydık