Cumartesi, Aralık 19, 2009

tutak'ta yaprak dökümü

dün geceden beri durmadan yağmaya devam eden kar her yeri kaplamıştı il sağlık müdürlüğündeki işleri halletmek için ağrıya gidip gitmemek konusunda bi müddet tereddütten sonra (henüz nöbetten gelmeyen) tuğçe yi aradım en sonunda gitmeye karar verdik.
tuğçe hastanede ikinci istifa dilekçesini yazdı(-1-) adnan abi imzaladı vee ağrıda toplu halde çeşitli işleri olan 6 kişi ağrıya doğru yola çıktık:) ee tabi ne de olsa burası tutak işleri biriktirip birikirip öle gitmek lazım:)
kar yağışı aynen devam ediyordu neyseki yol düşündüğümden iiydi gerçi yine bi iki yoldan çıkmş otobüs kamyon görmüş olsak da buralar için normal şeylermiş onlar sanırım zmn la onlara da alışırım:)
defterdarlıkta eceyle karşılaştık şu hale bak bursadan sınıf arkadaşınla ağrı'da karşılaş, o da naklini aldırmak için gelmiş
il sağlık müdürlüğüne gittik tuğçe dilekçesini verdi(sanırım cidden gidiyor), bu arada beraber geldiimiz hemşirelerden biri de istifa etti(-2-), ben de şu soyadımı düzeltmeye çalıştm hadi bakalm bi dahaki ay düzelcekmiş ama pek umudum yok:)



sevmiyorum işte bunu; bi yere, birine, bişeye alışmayı bu kadar çabuk alışmayı sevmiyorum sonra ayrılmak zor oluyor boş yere hüzünlendiriyor.şu son öğretmen atamalarında bizim yurttan bissürü kişi başka yerlere atandı(yaprak dökümleri3,4,5,6...) ya cidden bazısı sadece öylesine merhabam olan insanlar ama onların bile gidecek olması ne biliim bi deişik hissettirdi.ya hep beraber gidelim kimse kalmasın buralarda ya da kimse gitmesin ya da sadece ben gidiim olmaz mı:)

neyse sağlık müdürlüünde işimiz bittikten sora ağrının yollarında tuğçeyle amaçsızca dolaşırken birbirimize baktık ağrıdayız bilmediimiz bi şehirde, doğuda geziyoruz die tıpkı muşta, ığdırda tatvanda ya da son iki ayda gidip gördüğümüz herhangi bir doğu ilinde olduğu gibi:) daha da garibi dönüşte bizi alacak bi araba vardı tutaktaki eczacı:)o da ağrıya gelmiş dönüşte beraber dönecektik, bilmediğimiz şehirde, alışkın olmadığımız iklimde, 3 ay öncesine kadar hiç bilmediğimiz insanlarla iletişime geçerek...hayat bi garipsin yaa:)
mecburiyet caddesi lakaplı cumhuriyet caddesine doğru giderken arkadan bi araba yanaştı içinde bizim repreplerden biri bi kahve içtik beraber nasılsa yürürken bi amacımız yoktu hayır demedik ona da.yeni açılan bi yer varmış cidden şaştık kaldık cafe tarzı üst katı bar ama yani kesinlikle ağrıya göre fazlasıyla ii hatta çou büyük şehirde bile ii sayılabilir öle bi yer burdakilerin dediği gibi batı gördüğü belli buranın sahibinin dedik cidden de öyleymiş:)
geçen hemşirelerle konuyorduk geçen yeni yılda nerdeydim şimdi nerdeyim seneye nerde olcama acaba:)hadi bakalım hayırlısı.

biterken:greenday-time of your life

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ne demişler bakalım