Pazar, Şubat 28, 2010

yardımm

aylar önce grip aşısı döneminde gitmiştik hacıyusuf'a (aylar önce diyorum ama benim burdaki mazimin dört buçuk aydan öteye gitmediğini düşünürsem o kadar da aylar önce deil ama yılbaşından önceydi işte).kapı kapı evleri gezerken en son bi eve girmiştik.Evin hali çok fenaydı.Öyle mecazen falan deil tam anlamıyla hiçbir şey yoktu evde 6 çocuktan başka.Tamam ordaki çoğu evin hali pek ii değildi ama işte o ev kötünün de kötüsüydü.En küçük çocuğu da doğuştan özürlüydü.Burdakiler evde doğum yaptıkları ve dr a gitme adetleri de pek olmadığı için o çocuğu da dr a götürmemişlerdi.Evlerinde sadece bi oda vardı ordada yerde serili kilimvari şeylerden başka bişe yoktu, yatacak yatak ya da en azından oturacak bi minder bile yoktu.Kocası da şehir dışında çalışıyormuş zaten çok bişey de kazanmıyormuş.Hayır ben anlamıyorum ki o çocukları hangi arada nerde yapıosun.Töbe Yarabbim yaa.Neyse biz tabi baya bi kötü olduk.Bikaç foto da çekmiştim ben o zmn.Kadına da çocuğunu dr a götürmesini söyledik bazı belgelerini tamamlarsa böylece en azından özürlü maaşı alabilecekti gerçi kadının o parayı alınca kullanabileceği bile şüpheliydi ama.Bi sonraki ay ben az biraz da olsa bişeyler yapiim elimden geldiğince die düşünüp bizimkilere de haber verdim.Bi de o köy bize bağlı deil aslında başka bi sağlık ocağına bağlı ama orda dr olmadığı için aşı zmnı biz gitmiştik onlarla.İşte onların bağlı olduğu sağlık ocağının sağlık memuruna söylemiştim bi dahaki sefere gittiğinde neye en çok ihtiyaçları var die sormasını, kadın da yiyecek istemiş.Bizde o zmn bişeyler alıp göndermiştik.
Tabi ben anneme de anlatmıştım o aileyi annem de baya etkilenmişti.O da İstanbul'a gittiğinde halamlarda muhabbet açılmış benden falan öyle o aileyi de anlatmış.Halam da baya etkilenmiş bi miktar para göndermiş bana aileye ulaştırmam için.Ben de bizim arkadaşlara falan söyledim etrafa duyurdum derken bi miktar para birikmiş oldu.Ama o parayı eline direk vermek yerine eksiklerini alıp götürmeyi tercih ettik.Yatak, battaniye, çocuklara kıyafetler, yiyecek falan aldık.Bizim hemşirelerde olayı duyunca kullanmadıkları eşyaları, çocuklarının küçülenlerini falan getirdiler, sağlık ocağının şoförüyle de konuştuk sonunda bugün onları götürebildik.Ama giderken de karar verdik sağlık ocağından geldiğimizi söylemiyecektik çünkü geçen ay da erzak götürdüğümüzü duyanlar kendi bağlı oldukları sağlık ocağına gidip biz de fakiriz bize de yardım edin demişler sağlık memuru biraz memnuniyetsizce söylemişti bana.Neyse biz gittik köye.Baya uzak tutak'a, yollar da baya kötüydü çamur içinde.Hatta bi ara bizim araba çamura saplandı köylüler de baya uğraştı çıkarmak için en sonunda olmayınca bi traktör çağırıp onunla çektiler arabayı:).Evi de bulduk.Ama daha arabadan inmeden etrafımızı 15-2o çocuk çevirdi, kadınlar falan geldi.Bi anda sarılıp öpmeye başladı kadınlar bi yandan da bissürü şey söylüyorlar ama kürtçe konuştukları için hiçbir şey anlamıyorum.Muhtarı da çağırdık ki hani soralım en azıdan durumu daha kötüler de var mı die.Köyün en kötü halli ailesi onlarmış bi de onun gibi 2 ev daha varmış zaten onlarda o evdeki adamın kardeşleri.Neyse dağıttık elimizdekileri.Ama çocukların suratındaki mutluluk görülmeye değerdi.Kendimi bi an hani şu tv lerdeki yardım programları varya onlardan birinde gibi hissettim.Garibime giden bizim yardım etmediğimiz kadınlar bile yardım ettiğimiz aile adına mutlu olmuşlardı.Hepsi sürekli Allah razı olsun diolardı bi tek onu anlıyordum.Baya bişeyler söylediler, bi ara kolumuzdan tutup çay içmeye çağırdılar, hatta teyzenin biri bi anda karşımıza pişmemiş et çıkardı yemek yapacakmış bizim için.Teşekkür ettik.Arabaya binene kadar hala bişeyler söylemeye devam ettiler.En sonunda biri beni tuttu.Parmağıyla işaret etti.Sen dedi sen düzenledin senin sayende oldu bu seni tanıdım ben dr. sun sen dedi anlağım kadarıyla yarı türkçe yarı kürtçe.En son muhtarın da yemek davetini teşekkür edip geri çevirdikten sonra tutak'a döndük.Yolda sordum bizim şoföre o kadar çok ne söylediler die hocam o kadar çok dua ettilerki onlardan biri bile kabul olsa biz yaşadık dedi, sürekli dua etmişler.
Önceden bana böyle bişey yapacağımı söyleseler heyecanlanıp mutlu olurdum ama hiçbişe hissetmedim sanki.Bi eksiklik varmış gibi (burda kendime ezginin günlüğünden eksik bir şey'i armağan ediyorum:))Artık resmen hiçbişe mutlu etmio mu ne.Gerçi Esra'yla konuşurken bu iş sana yaramış sesin ii gelio dedi tabi kızı son 3 gündür sinirlerim bozulmuş bi şekilde salya sümükken aradığım için:)
Halamı da aradım olanları anlattım.Görevim şimdilik bitti sanırım:)

biterken: 3 doors down- here without you

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ne demişler bakalım