Cumartesi, Mayıs 01, 2010

Ali Saati

Ali saati yaptık tam yirmi gün.ve evet itiraf ediyorum (neden bilmiyorum ama)tüm ali saatlerine de katıldım.çünkü öyle bi ruh halinde oluyorki insan, yararı olabileceğini düşündüğü ya da yararlı olduğu söylenen herşeyi yapıyor.çoğu kişi gibi ben de tüm aktivitelere katıldım.koskoca salonda, katılmayanları çıkarırsak yaklaşık 6oo kişiyle beraber, ışıklar kapalı, gözler kapalı, herkes hafifçe öne kaykılmış, boyunlar bi yana eğilmiş, yaklaşık 3dk süren müzik eşliğinde hayal kuruyorsun.
Aslında bu ali saatinin bi çıkış hikayesi de var, bize de anlattı sami hoca uzun uzun ama şu an tam hatırlayamıyorum hikayeyi.
İlk günlerde hayal kuramadım.evet evet resmen hayal kuramadım! Hayalim yoktuki, ne isteyebileceğimi bilmiyordum.yani atıyorum hani tus kampındayızya hepimiz kazanmak istiyoruzya işte mesela çok ii puan aldım istediğim herhangi bi yeri tercih edebildiğimi düşünsem bile mutlu olmuyordum ki kaldıki artık bilmiorm ne istediğimi ya da istemediğimi.neyse sonraki günlerde bişeyler hayal etmeye başladım ya da bişeyleri yaptığımı, elde ettiğimi düşünürken buldum kendimi ama sonra fark ettimki bu ali saati amacından çok uzaklaşarak beni mutsuz ediyordu.çünkü istediğim o şeyleri bu yaz gerçekleştiremicektim belki de hiçbir zmn.işte bunu düşünmek iice üzdü beni.

Ama ne zmn bu müziği duysam (ya da wavin flag’i) aklıma ister istemez gelecek sanırım tus kampı, bazı yüzler, ali saati…

O zmn biterken de;


The Spotnicks - Johnny Guitar 1962

1 yorum:

Büşra Aksoy dedi ki...

+1 kuzu.

O kampa gitmedim ama şu an bir arkadaşım sayesinde aynı müziği dinleyip aynı hislerle ilerliyorum. Bu yaz ne mi getirecek bana? Hiç bilmiyorum. Ekstradan 1 yaş günü, birkaç beyaz saç teli daha belki...

Yorum Gönder

ne demişler bakalım